cCc
  Göl Yüzlü Gül Kokulu Isparta
 
Göl Yüzlü, Gül Kokulu Isparta










Bir yüzü Akdeniz’e bakan Torosların ardında bir gül bahçesi olan Isparta; gölleri, kayak merkezi, yemekleri ve doğa sporları olanaklarıyla konuklarını bekliyor.

Aş duvarları sonbaharın sarı ışıklarıyla yıkanan Ulu Cami’nin koyu gölgeli avlusuna sığındığımda, kentte en çok konuşulan konuyu öğrenmiştim. Trafikten sanata duyarlığa kadar tam 34 kritere göre belirlenen ‘Türkiye’nin en yaşanabilir kentleri’ araştırmasında, Isparta yedinci sıradaydı. Yıllar boyu sabırla çalışıp bu sonucu, hatta çok daha iyisini hak etmiş gururlu bir edayla bu haberi karşılayan yöre insanına hak vermem uzun sürmedi. En son 10 yıl kadar önce gördüğüm Isparta’daki şaşırtıcı değişimin izini sürmek için yollara düştüm.

GÜLE VEFA

‘Bir kenti algılamanın en iyi yolu, ona önce tepeden bakmaktır’ düşüncesiyle Sidre Tepesi’nde aldık soluğu. Binlerce yılda şekillenmiş bir tablo gibi gözlerimizin önüne serilen Isparta, güzelliklerini ilk bakışta fark ettirmeyen bir şehir.

Öyle ki onu tanıdıkça, sokaklarında ve kırlarında gezindikçe seviyor insan. Mayıs ve haziran aylarında adeta bir gül bahçesine dönüşen kentin güle duyduğu sevdanın izleri ise her mevsim belirgin. Parfümden kreme, lokumdan sabuna kadar otuzdan fazla ürüne dönüşen incecik pembe yapraklı Isparta gülü, kentin her köşesinde hatırlatıyor kendisini.




Kimi zaman bir sokak lambası, kimi zaman ise masa örtüsü deseni, kolye, pencere pervazı ya da futbol takımının renkleri şeklinde karşımıza çıkan güle, kentin duyduğu minnet borcunun ifadesi bu belki de.




Gülün yaydığı eşsiz kokunun etkisinden midir bilinmez, insana huzur ve dinginlik veren bir havası var Isparta’nın. Kentteki en eski Osmanlı eserlerinden biri olan İplikçi Camii’nin arkasındaki Köy Pazarı esnafının yüzünde hissedebilirsiniz bu duyguyu.

Şehrin ortasında köy havası yaşayabileceğiniz pazarın iki adım ilerisinde, İstanbul’un mutena semtlerindekilere bile taş çıkartacak kalitede restoranlar var. Isparta’nın fark yaratan bir özelliği bu galiba: Geleneklerini yitirmeden modern olmayı başarabilmek




ÜNİVERSİTEYLE CANLANAN KENT

Isparta’nın yaşadığı hızlı değişimde, üniversitenin büyük rolü var kuşkusuz. Süleyman Demirel Üniversitesi’nin genç rektörü Prof.Dr.Metin Lütfi Baydar’ın söylediğine göre, 50 bin öğrencisi bulunan üniversite kentin çehresini değiştirmiş. Öğrenci mekânları yalnızca kampüs ve yurtlarla sınırlı kalmayıp bir örgü misali bütün kente yayılmış durumda. Kentte bir tur atmak bile, bu duruma yakından tanık olmak için yeterli.




Kafeleri, kitapçıları, hazır yemek restoranları, sinamatekleri ve oyun salonlarıyla gecenin ilerleyen saatlerine kadar canlı bir atmosfere bürünen Isparta caddeleri, metropol yaşamına alışmış gençler için bile eğlenceli. Üniversitenin yanı sıra; Isparta Müzesi, Mimar Sinan Camii, Halı Sarayı, Firdevs Bey Bedesteni, Eski Üzüm Pazarı, Demokrasi ve Kalkınma Müzesi gibi kentin önemli mekânlarını gördükten sonra, yöre mutfağının tadına bakmaya geliyor sıra.

Kırmızı ete mesafeli olsanız bile, fırın kebabının kaçırmayın deriz. Eski bir Isparta geleneği olan fırın kebabı, şişlere dizilmiş kuzu ve oğlak etinin, çalı köküyle ısıtılan taş fırınlarda üç saat kadar pişirilmesiyle hazırlanıyor.

Domates, biber, soğan ve taze pide eşiğinde servis edilen fırın kebabının en iyi eşlikçisi, karanfilli üzüm şırası. Yörede ‘gıbune’ ya da ‘düğün pilavı’ denilen etli ve nohutlu pirinç pilavı, çam fıstıklı irmik helvası, tahinli kabak tatlısı, size Isparta’yı sevdirecek diğer lezzetler arasında.




ISPARTA’NIN MAVİ GÖZLERİ

Eğirdir, Hoyran, Kovada, Beyşehir, Gölcük, Burdur, Karacaören ve diğerleri… Türkiye’nin Göller Bölgesi’nin merkezi konumundaki Isparta, gezmekle bitirilemeyecek bir hinterlanda sahip.

Son yıllarda başta yelken ve kaya tırmanışı olmak üzere bir doğa sporları merkezine dönüşen Eğirdir; Beylikler Dönemi eserleri, seyir terasları, plajları, elma bahçeleri ve balık lokantalarıyla başlı başına bir gezi alanı artık. Yöre halkının söylediklerine bakılırsa, kentin güneydoğu sınırını oluşturan Beyşehir Gölü’nün en güzel kıyıları Isparta tarafında kalıyor.




Öyle olmasa, Yenişarbademli yakınlardaki Selçuklu Yazlık Sarayı Kudabad buraya kurulmazdı diyorlar. Isparta’nın bir diğer hazinesi, şehir merkezine 13 kilometre uzaklıktaki Gölcük Krater Gölü. Anıt ağaçlar ve piknik alanlarıyla dikkat çeken göl, mesire alanı olarak kullanılıyor daha çok.

Anadolu’nun gül bahçesi Isparta’nın asıl sürprizi ise Kovada Gölü. Torosların ıssız zirveleriyle çevrili bir dağ gölü olan Kovada’nın 20 kilometreyi aşkın kıyıları boyunca bir tek betonarme yapıya, moloz yığınına hatta dozer izine bile rastlanmıyor. Eşine az rastlanır bu doğa cennetinde görüntüyü bozacak elektrik telleri dahi yok.




Gölün güney ucundaki asırlık çınarlarla çevrili minik kumsallardan suya girmek sıra dışı bir deneyim. ‘Yarımada’ adı verilen sazlıklarla kaplı yeşil alanın çevresindeki koylar da keşfetmeye değer. Milli Parklar İdaresi’ne ait bilgilendirme levhalarının bulunduğu yönde, işaretlenmiş bir orman içi yürüyüş parkuru ile göl kıyısındaki ahşap seyir iskelesi de cabası üstelik.

KAYAKÇILARIN YENİ GÖZDESİ

Gülü, gölleri ve zengin tarihsel birikimiyle Anadolu’nun özgün renklerinden biri olan Isparta’nın konuklarına sunduğu bir başka ayrıcalık ise Davraz Kış Sporları Turizm Merkezi. Aralık ayı sonlarından nisan ortalarına kadar beyaz bir örtüyle kaplanan merkezdeki kayak tesisleri dünya standartlarında.




Bin 650 ile 2 bin 150 metre irtifada, toplam uzunluğu 20 kilometreyi bulan pistlere sahip olan merkezde; kayak okulu, sağlık hizmetleri ve malzeme odası sezon boyunca hazır. Çevresi doğal çimlerle güzelleştirilen merkez, sadece kış aylarında değil, yıl boyu ziyaret edilen bir cazibe alanına dönüşmeye başlamış bile.




Davraz Dağı’nın ardından istikametimiz, Likya Yolu’ndan sonra Türkiye’nin işaretlenmiş en uzun ikinci uluslararası yürüyüş parkuru olan St.Paul (Aziz Pavlos) Yolu. Anadolu’da kurulmuş ilk yedi kiliseden birine sahip olan Yalvaç, yolun Isparta’daki en önemli bölümü. Antik devirde Pisidia’nın başkenti olan ilçede Antiocheia Harabeleri, Yalvaç Müzesi ve yörenin etnografyasını yansıtan Tıraşzade Konağı vakit ayırmaya değer.

İlçe merkezindeki asırlık ağaçların altına yayılmış kahvehaneleriyle tanınan Demokrasi Parkı sanki bir portreler galerisi. Mahallelerden yayılan mis gibi tandır ekmeği kokusunun ardında ise güzel bir hikâye saklı.




İhtiyaç sahibi hanımlara tahsis edilen mahalle fırınlarında ekmek ve tepsiler dolusu yemek pişirmek serbest. Tek koşul, pişirilen yiyeceklerin kırkta birini fırını işleten hanıma vermek.





Pişirtecek o kadar çok şeyiniz yoksa da ücretini ödeyerek ekmek, börek, sebze gibi şeylerden alabiliyorsunuz. Yalvaç’ın sürprizleri size yetmediyse antik patikaların izini Sütçüler yakınlarındaki Yazılı Kanyon’da sürmeye devam etmek size kalmış. Ne dersiniz, güllerin ve göllerin şehrine bir şans vermek gerekmez mi?







ÜNLÜLERİN FAVORİSİ: ISPARTA HALISI

AHMET AKSAKAL HALI SANATÇISI

’35 yıldır Isparta’da halıcıyım. Yerel basında ‘Türkiye’nin tek halı sanatçısı’ olarak tanımlandığım doğru. Geleneksel Isparta halılarının üretimi, son yıllarda durma noktasına geldi.




En büyük etken, dokuma maliyetlerinin yükselmesi ve ihracatın azalması. Günümüzde ihraç olmayan halıcılığın yaşama şansı çok az. Bugün el dokuması halılarda, geleneksel motifleri modern figürlerle harmanlıyoruz. Bu deneysel çalışma başarılı oldu ve ihracatımız yükseldi. George Bush’tan Margaret Thatcher’a, Michael Jackson’dan El Maktum’a sayısız ünlünün portresini halılara dokudum. Bazen yüzden fazla renkle dokunan halıların bitmesi yıllarca sürüyor.

NE YENİR?

Kuzu ve oğlak etinden yapılan fırın kebabı, etli ve nohutlu düğün pilavı, tahinli kabak tatlısı, haşhaşlı ve pekmezli helva, karanfilli üzüm şırası. Ayrıca göl kıyılarındaki restoranlarda sazan ve tatlı su levreği deneyebilirsiniz.
















NE ALINIR?

Koruyucu güneş kreminden reçele, güzellik ürünlerinden şekerlemelere kadar gülden yapılmış hediyelikler, kentte sıkça rastlanan dükkânlarda satılıyor. Ayrıca portre ya da sanatsal figürlerle dokunmuş modern el halıları da alınabilir.







NEREDE KALINIR?

Isparta’daki en konforlu otel, 4 yıldızlı. Şehir merkezindeki oteller alışveriş ve yemek olanakları yönünden zengin. Davraz’daki dağ otelleri kar sezonunda yoğun talep görüyor. Göl kıyısını tercih edenler için en iyi seçenek, Eğirdir kıyıları.

NASIL GİDİLİR?

THY, İstanbul’dan Isparta’ya haftanın üç günü karşılıklı seferler düzenliyor. İstanbul’dan hareket çarşamba, cuma ve pazar günleri saat 22:45’te. Isparta’dan kalkışlar ise pazartesi, perşembe ve cumartesi günleri saat 06:10’da.

 
   
 
   

Sigaraya  Hayir



IP adresi

Bilgileriniz sistemimize kaydedilmektedir.

|| C ¤ ||ÖZKAN CENGİZ ||C ¤ ||SEVDAMIZ ISPARTA İLİ YALVAÇ İLÇESİ TIRTAR KÖYÜ ||C ¤ || http://www.tirtar.tr.gg || C ¤ || Ziyaret ETTİGİNİZ İÇİN TEŞEKÜREDERİM. || C ¤ ||

||C ¤||Aşağı TIRTAR KÖYÜ VE Yukarı TIRTAR KÖYÜ WEB SİTESİ SAYGILAR VE SEVGİLER TÜM HEMŞERİLERİME ||C ¤ ||

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol